2.8.11

seni görmem lazım aramızdan çekil.



Senden nefret ediyorum çünkü Edirne’de bir yatağımız var. Büyük, beyaz. Aklımı yarasalar basıyor, hiç hayra alamet değil. Tavana bakıyoruz. Çünkü tavana bakmamızı istiyorum, birbirimizin yüzüne bakmaktan yorulduk. Hala alabiliyorken nefes alıyorum, korkma benim dokum cam,

Doktor yüzüme bakıp kalbinde dilatasyon var senin dedi. Boş boş baktım. Dilatasyon ; içi boş organların genişlemesi diye devam etti. Alınmıştım, benim kalbim hiçbir zaman boş değildir bayım, diye bağırdım. Yüzüme hiç bakmadan devam etti, ilaç yazıyorum ama bu yetmez, bir daha aşık olmamalısın. Reçeteyi carrrt diye kopardı. Yerimden zıplayıp yanına seğirttim, bakın, doktor bey, içi boş herhangi bir organımı feda edebilirim ama kalbim olmaz. Sizinle bir anlaşma yapalım. Gözbebeklerimi verebilirim, istedikleri kadar genişleyebilirler kimse farketmez, nasıl olsa gözlerim siyahtır, bakın, gördünüz mü, viper black, doktor bey, nereye gidiyorsunuz,

Artık bana sarılmamak için güzel bir bahanen var, KALBİM GENİŞLİYOR. Canımın yanmadığına yemin üstüne yemin, ama biz buna bir masal uydurduk, bazen seni üzgün gördüğüm zamanlarda büyük beyaz yatağın sen tarafına sürünüp ellerimi yüzünde gezdiriyordum ve bir günlüğüne cam olmasaydım benimle sin ropas olur muydun diyorum sana. Sense, bir kahve içeyim bakarız diyorsun ve beni kızdırmak için her şeyin ‘reel’ olduğu bir dünyadan söz ediyorsun, senin dünyan biraz tuhaf, o dünyada varolabilmek için ben sonsuza kadar saçlarımı uzatıyorum ve gelincik rengine boyuyorum durmadan, bana kendinden bahset, ama bahsetmek fiillerin en zorudur,

Bundan onyedi ya da onbir yıl sonra seni Edirne’deki büyük beyaz yatağımızda kendi ellerimle boğuyor olacağımdan habersizce uyuyorsun. Senden nefret ediyorum. Senin yüzünden devasa bir kalbe dönüştüm, sinirli bir ritmle atmaya devam eden, rustik, coxcomb red bir kütleyim. Aramızda bir üveylik var, SENİ GÖRMEM LAZIM ARAMIZDAN ÇEKİL, ve sonra evet uyanıyorum üzerimde el izlerin var, yatak git gide genişliyor ve ben isterik bir sesle sana doğru uzanıp diyorum ki; çabuk ol, zamanımız az kaldı, derhal beni sevmezsen bütün atları vuracaklar.

Tedavül bir eşya mıdır?
-Yanlışlar.