19.8.13

5 Çayına Bekledim, Yoktunuz.


kurguyu neden sevmediğimi düşünüyorum, neden bütün kurgusallıklarımın dönüp dolaşıp gerçeğin suyuna karıştığını, içimi saran zehir gibi duygudurumların minicik çatlaklardan yaptığım her işin içine aktığını, mahvettiğini,

düşünüyorum,

sıvaları dökülmüş duvarlarınızla neden övündüğünüzü, sağdan soldan kalkışlarınızı kroşe şiddetiyle bir sabahın güzelliğine yayışınızı, sinyalsiz sola dönüşlerinizi, züccaciye dükkanındaki fil beceriksizliğinizi, bütün bunları şairane kurgularla pazarlayışınıza hayran kalıyorum,

üsluplarınıza,

yazdıklarımın kişiliksizliğine yarım limon sıkmakla beraber, başka motifler düşünüyorum bezesinler diye bugünü, fakat öğledensonraların o baygın sessizliği ile birlikte gene sinsilikler var kafamda, yapış yapış örümcek ağları bütün evi sarıyor, kitaplara üflüyorum saatleri duvara vuruyorum zaman geçmiyor, sevmiyorum her şeyi zamana bırakma çokbilmişliğinizi,

sabırsızlığıma,

içelim. buzlu bardakta hiyerarşi. kimsenin kurallarıyla yaşamadığın bir yer özlemi, yok, insan mülkiyeti ne fena senin dehlizlerin, dehlizlerde günün anlam ve önemi gıcırtısı, her şeyi mahveden iki üç kelime, insanın tavanarası ne kadar kirli olabilir ki insan tavanarasında ne saklamak ister ki, sahi, sandukalarınızın kaç kat kilidi var, orada ille de birinden sakladığınız mücevherlerinizin çapı ne olabilir ki?

korkusu büyük,

ya denizde çok fazla açılırsa, ya birinin karasularında boğulursa. tavanarasındaki sandığın anahtarı insanoğlunun tek güvencesi. insanoğlu sakladığı şeyler kadar değerli görüyor kendini. sakladığı şeylerle haşır neşir oluyor kendi dehlizinde. hah iyi yaptım diyor ellerini ovuşturarak, şimdi beni burada bulamazlar,

başa sar motifleri,

hadi hepsi yarım, ben bütün hırslarımı bağışlıyorum, üfle de soğusun, karıştır da erisin, hadi iç de kalkalım artık, daha hangi şehirleri hırpalayacaksın, şahane bir telaş ve farazi bir merak, şimdi çok üzgün bir dehlizden öbür dehlize tünel kazarak ilerliyor, köstebek körlüğünde, iris kanserinden muzdarip, aklına metastaz yapıyor,

bu da mühim değil fakat,

yeterince iyi kurgulamadığım sürece onları tavanaralarından indiremeyecektim.
yalnızca bunu hatırlamalıydım, onu da beceremedim.